Astroloji nedir?

İnsanoğlu başını gökyüzüne çevirip var oluşunun gizemli öyküsünü sorgulamaya başladığından beri, yıldızların hareketlerini izlemiş, bunları yeryüzüyle ilişkilendirerek karşılaştığı olaylara anlam bulmaya çalışmıştır. Yaklaşık 8000 yıllık bir geçmişe sahip olan bu ilim için, insanın kozmik DNA’sı, gökyüzündeki parmak izi diyebiliriz.

Gezegenler ve yıldızlar yeryüzü ile sürekli bir enerji alışverişi içindedirler. Zira evrendeki her şey enerji ve titreşimden oluşmuştur. Farkına varamadığımız bu enerji akımı serbest bir şekilde sirküle ettiğinde yaşam dengededir. Kişi içindekileri daha kolay dışa vurabilir, önündeki engelleri daha rahat aşabilir. Bunun tersi gerçekleştiğinde, bir enerji yoksunluğu ve yığılması söz konusu olur. Dengesiz olan bu halin kişinin yaşam dinamiklerinde yarattığı dalgalanmalar, çeşitli zorluklar ve sağlık problemleri şeklinde kendini gösterir. Astrolojide ruh ve beden sağlığı çok önemli bir yer tutar. Harita incelenirken kişinin psikolojik yapısına ve yaklaşımlarına bakılarak sağlığını nasıl koruyacağı, potansiyel hastalıklara karşı ne gibi önlemler alabileceği açıklık kazanır.

Bir insanın doğduğu tarih, yer ve saat bilgileri ele alınarak çizilen haritada kişinin davranışlarını, yeteneklerini, düşünce tarzını, alışkanlıklarını, karmik yapısını, aileden gelen genetik özelliklerini, dünyaya geliş nedenlerini ve sağlık potansiyelini görmek mümkündür. Her harita kişiye özel ve bütündür.

Güneş burcu kişinin şahsiyetini, ana karakterini, yani benliğini anlatır. Yükselen burç, günlük tavırlanışı, dış dünyaya projekte edilen kişiliği anlamamızda yardımcı olurken; Ay burcu duyuları (duyguların değil) tetikleyerek mizacınızı şekillendirir. O halde sadece doğdunuz gün Güneş’in bulunduğu burç, sizi tam olarak anlatmaya yeterli olur mu?

Astroloji, sadece Güneşin bir yılda dolaştığı on iki burçtan ibaret değildir. Bir insanın horoskopunda sekiz gezegen, bir güneş, bir de dünyanın uydusu Ay vardır. Her insanın on iki burcu yaşayış biçimi farklıdır. Hatta Kuzey yarımkürede doğan bir insanın burcuyla, Güney yarımkürede aynı tarihte doğan birinin burcu aynı değildir.

Burçlar kuşağı olarak adlandırılan Zodyak, 21 Mart tarihinde bahar ekinoksuyla Koç burcunda başlar, bir yıl sonra 20 Mart’ta Balık burcunda biter. Bu tanımlama Kuzey yarımkürede böyledir. Güney yarımkürede ise ilkbahar ekinoksu 23 Eylül’de olur. Dünyanın Kuzey yarımküresinde Koç burcu olarak doğanlar, Güney yarımkürede Terazi burcu olurlar. Çünkü astrolojinin temel yapısını mevsimler oluşturur. Gün dönümleri adıyla anılan Dünya/Güneş eliptikleri iki yarımkürede farklılık gösterirken, gözlem açısıyla bakıldığında, burçlar kuşağından Güneş’e zıt burçlardan enerji gelir ve kendi enerjisiyle birleşen burçların enerjisi dünyaya yansır.

Ayrıca astrolojik yorumlar kehanet içermez. Enerji okuma/yorumlama tekniği olarak da adlandırılan astroloji, gök kubbede oluşan gezegen açılarının hesaplanması sonucunda, ruhumuzun farklı veçhelerini tanımamıza; yaşamımızı olumlu ve olumsuz yönde etkileyebilecek ‘potansiyeli’ anlamamıza; bilinçaltında harekete geçebilecek unsurları kavrayıp hazırlıklı olmamıza yarayan bir rehberdir.