İncil Matta
6.
Bölümden
Kaygılanmayın
(Luk.12:22-31)
25«Bu
nedenle size şunu söylüyorum: `Ne yiyip ne içeceğiz?' diye canınız için,
ya da `Ne giyeceğiz?' diye bedeniniz için kaygılanmayın. Can yiyecekten,
beden de giyecekten daha önemli değil mi? 26Gökte uçan kuşlara bakın! Ne
eker, ne biçer, ne de ambarlarda yiyecek biriktirirler. Göksel Babanız
yine de onları doyurur. Siz onlardan çok daha değerli değil misiniz?
27Hangi biriniz kaygılanmakla ömrünü bir anlık[ı] uzatabilir? 28Giyecek
konusunda neden kaygılanıyorsunuz? Kır zambaklarının nasıl büyüdüğüne
bakın! Ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler. 29Ama size şunu söyleyeyim,
tüm görkemine rağmen Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmiş değildi.
30Bugün var olup yarın ocağa atılacak olan kır otunu böyle giydiren
Tanrı'nın sizi de giydireceği çok daha kesin değil mi, ey imanı kıt
olanlar?
31«Öyleyse, `Ne yiyeceğiz?' `Ne içeceğiz?' ya da `Ne giyeceğiz?' diyerek
kaygılanmayın. 32Uluslar hep bu şeylerin peşinden giderler. Oysa göksel
Babanız tüm bunları gereksindiğinizi bilir. 33Siz önce O'nun
egemenliğinin ve O'ndaki doğruluğun ardından gidin, o zaman size tüm
bunlar da verilecektir. 34O halde yarın için kaygılanmayın. Yarının
kaygısı yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter.
7.
Bölüm
Başkasını yargılamayın
(Luk.6:37-38,41-42)
«Başkasını
yargılamayın ki, siz de yargılanmayasınız. 2Başkasını nasıl
yargılarsanız, siz de aynı yoldan yargılanacaksınız. Hangi ölçekle
ölçerseniz, size de aynı ölçek uygulanacak. 3Sen neden kardeşinin
gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği fark etmezsin? 4Senin
gözünde mertek varken nasıl olur da kardeşine, `İzin ver de gözündeki
çöpü çıkarayım' dersin? 5Seni ikiyüzlü! Önce kendi gözündeki merteği
çıkar, o zaman kardeşinin gözündeki çöpü çıkarmak için daha iyi
görürsün.
6«Kutsal olanı köpeklere vermeyin. İncilerinizi domuzların önüne
atmayın. Yoksa bunları ayaklarıyla çiğnedikten sonra dönüp sizi
parçalayabilirler.
Tanrı'dan
dileyin
(Luk.11:9-13)
7«Dileyin,
size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır.
8Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapıyı çalana kapı açılır.
9Hanginiz kendisinden ekmek isteyen oğluna taş verir? 10Ya da balık
isterse ona yılan verir? 11Sizler kötü yürekli olduğunuz halde
çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, göklerde olan
Babanızın, kendisinden dileyenlere güzel şeyler vereceği çok daha kesin
değil mi?
12«İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle
davranın. Kutsal Yasa'nın ve peygamberlerin söylediği budur.
Dar
kapı, geniş kapı
(Luk.13:24)
13«Dar
kapıdan girin. Çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu
kapıdan girenler çoktur. 14Yaşama götüren kapı ise dar, yol da çetindir.
Bu yolu bulanlar azdır.
Ağaç
ve meyvesi
(Mat.12:33-35; Luk.6:43-44)
15«Sahte
peygamberlerden sakının! Kuzu postuna bürünerek gelirler size, ama özde
yırtıcı kurtlardır. 16Onları meyvelerinden tanıyacaksınız. Dikenli
bitkilerden üzüm, devedikenlerinden incir toplanabilir mi? 17Bunun gibi,
her iyi ağaç iyi meyve verir, kötü ağaç ise kötü meyve verir. 18İyi ağaç
kötü meyve veremez. Kötü ağaç da iyi meyve veremez. 19İyi meyve vermeyen
her ağaç kesilip ateşe atılır. 20Böylece sahte peygamberleri
meyvelerinden tanıyacaksınız.
21«Beni, `Rab! Rab!' diye çağıran herkes Göklerin Egemenliğine girecek
değildir. Ancak göklerde olan Babamın isteğini yerine getiren
girecektir. 22O gün birçokları bana diyecek ki, `Rab! Rab! Biz senin
adınla peygamberlik etmedik mi? Senin adınla cinler kovmadık mı? Senin
adınla birçok mucize yapmadık mı?' 23O zaman ben de onlara açıkça şöyle
diyeceğim: `Ben sizi hiç tanımadım. Çekilin önümden, ey kötülük
yapanlar!'
İncil
Luka
Düşmanlarınızı sevin
(Mat.5:38-48; 7Mat.5:12)
27-28«Ama
beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: düşmanlarınızı sevin, sizden
nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin,
size hakaret edenler için dua edin. 29Bir yanağınıza tokat atana öbür
yanağınızı da çevirin. Abanızı alandan mintanınızı da esirgemeyin.
30Sizden bir şey dileyen herkese verin, malınızı alandan onu geri
istemeyin. 31İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de
onlara öyle davranın.
32«Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, bu size ne övgü kazandırır?
Günahkârlar bile kendilerini sevenleri sever. 33Size iyilik yapanlara
iyilik yaparsanız, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile böyle
yapar. 34Verdiğinizi geri almak umudunda olduğunuz kişilere ödünç
verirseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile verdikleri
kadarını geri almak koşuluyla günahkârlara ödünç verirler. 35Ama siz
düşmanlarınızı sevin, iyilik yapın, hiçbir karşılık beklemeden ödünç
verin. Alacağınız ödül büyük olacak, en yüce Olan'ın oğulları
olacaksınız. Çünkü O, nankör ve kötü kişilere karşı iyi yüreklidir.
36Babanız merhametli olduğu gibi, siz de merhametli olun.
Başkasını yargılamayın
(Mat.7:1-5)
37«Başkasını yargılamayın, siz de yargılanmazsınız. Suçlu çıkarmayın,
siz de suçlu çıkarılmazsınız. Başkasını bağışlayın, siz de
bağışlanırsınız. 38Sizde olanı verin, size verilecek. İyice bastırılmış,
silkelenmiş ve taşmış, dolu bir ölçekle kucağınıza boşaltılacak. Hangi
ölçekle ölçerseniz, size de aynı ölçek uygulanacak.»
39İsa onlara şu benzetmeyi de anlattı: «Kör köre kılavuzluk edebilir mi?
Her ikisi de çukura düşmez mi? 40Öğrenci öğretmeninden üstün değildir,
ama eğitimini tamamlayan her öğrenci öğretmeni gibi olacaktır.
41«Sen neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki
merteği farketmezsin? 42Kendi gözündeki merteği görmezken, nasıl olur da
kardeşine, `Kardeş, izin ver de gözündeki çöpü çıkarayım' dersin? Seni
ikiyüzlü! Önce kendi gözündeki merteği çıkar, o zaman kardeşinin
gözündeki çöpü çıkarmak için daha iyi görürsün.
Ağaç ve meyvesi
(Mat.7:16-20; 12Mat.7:33-35)
43«İyi ağaç kötü meyve vermez. Kötü ağaç da iyi meyve vermez. 44Her ağaç
meyvesinden tanınır. Dikenli bitkilerden incir toplanmaz, çalılardan
üzüm devşirilmez. 45İyi insan, yüreğindeki iyilik hazinesinden iyilik,
kötü insan ise içindeki kötülük hazinesinden kötülük çıkarır. İnsanın
ağzı, yüreğinden taşanı söyler.
46«Niçin beni `Rab, Rab' diye çağırıyorsunuz da söylediklerimi
yapmıyorsunuz? 47Bana gelen ve sözlerimi duyup uygulayan kişinin kime
benzediğini size anlatayım. 48Böyle bir kişi, evini yaparken toprağı
kazan, derinlere inip temeli kaya üzerine atan adama benzer.
Selsularıyla kabaran ırmak o eve saldırmışsa da, onu sarsamamış. Çünkü
ev sağlam yapılmış. 49Ama sözlerimi duyup da uygulamayan kişi, temel
koymaksızın evini toprağın üzerinde kuran adama benzer. Kabaran ırmak
saldırınca ev hemen çökmüş. Evin yıkılışı da korkunç olmuş.»
|